ciğerlerinde kül tablalaşır bazen
bir kadının bilinmeyen silüeti kaplar
bir odayı
özlersin hiç öpülmemiş dudakları
gözlerine yapışır duygusuzluk ki
ben binlerce uykuyu öldüren
katiller gördüm
göz yaşlarıyla yaşıt olmayan
bir dua gibi dökülür ismin dudağımda
yüksek bir fısıltı bir başkasına göre
bilemezsin;
herkes çığlığı duyamaz
kanserden daha ölümcül sözler bilir
kulaklarım
paranoyayı şüpheye düşürür kıskançlık
ve nice kadın severken
Aslında bir başkasını öldürür
paylaşabildiğim en güzel şeydi seninle
hayallerim
mutsuzluk ve pişmanlık gibi sadık olaydı
ben düşünmüyorum dersem seni
bil ki papazlar daha dürüsttür
kim bilir olsaydın burda
bir tanrım olurdu
ne güzel
ne
güzel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder