24 Eylül 2011 Cumartesi

kadından mavi

ben maviden kadın yaptım
kendimden adam olmadı
para versem dilenciye
sevdiğime kavuşturur mu allah
boş geçtim ya her birini
ondan olsa gerek bu durum
ben maviden kadın yaptım
ama kime göre mavi
benim mavim kadın oldu
her mavi olmaz.
seni de özledim de e napalım artık
Türkiye gibiyim, içimde dışımda savaşlar
güldüğümü söylemiş miydim artık
süreya öğretti sağolsun

ölürken beni gıdıkla ki
gülmekten öleyim

gitmek

bir öğretmen gibi gidiyorum
kimisine bir şeyler öğreterek
kimisine kızarak
kimisini sevdirerek kendime
kimisinin nefretini alarak gidiyorum
çünkü gidiyorum
1 puan daha vermedim diye
ağlayanlar olsada
haksız yere şımattıklarım
olsada
hakkını yediklerim de olsa
ne fark eder şu saatten sonra
son zil çaldı
bu şehir benim için çok eski
yeni bir tane aldım ama
parasını verip !

gidiyorum kafam kadar milyon soru
işaretiyle
umut etmeden gidiyorum
düşünerek gidiyorum
renkleri ayırarak, beyaz ve diğerleri
diye gidiyorum
katil gibi son kez koklayıp bir şehri
tuzun denizini çekip ciğerlerine
yaprağın kıpırdamayışını izleyip ve
sıcaktan gölgenin erimesinden haz alarak
gidiyorum.

bir öğretmen gibi gidiyorum
elimde çantam
kimisi ağlıyor
kimisi seviniyor
kimisinin daha çok oyuna vakti kaldı
kimisi çalışmak zorunda
bir öğretmen gibi gidiyorum
yazar: ak. oku.
mümkünse adımla
tekrar et, unutma

22 Eylül 2011 Perşembe

gülüm-se

kahvem, sigaram, yeni alınan
bir kaç kitap.
hafif yağmurlu bir hava
içimde don kişot olma isteği
bir de sen olsan keşke ve
keşke dinozorlar ölmese.
bir avuç tütün ciğerime
kaçtı.
şeytan kılıklı bir garip var
sen ona melek diyorsun
o
insan olmaya çalışıyor
bir tutam duman
ciğerime kaçtı
ayıkken de yazılırmış
yada seninle sarhoşken
tekrardan merhaba
hep
son olacak dediğim halde
yine sana yazılan
şiirlere

gülümse şimdi oradan bunu okuyan
gülümse şimdi
belki biraz daha fazla ben katarak içine

20 Eylül 2011 Salı

ağırlaşırsam eğer

bir din kadar saygı duyuyorum sana
ve mümin gibiyim kutsalsın benim için
bir film gibi izledim ya hayatımızı birlikte
yönetmeni geç rol alamadım belki ona yanarım
biz seninle biz olamamışken henüz
ben daha kendime güvenemiyorken henüz
sana saygım arttı kadın sen ne diyorsun
tapılası aşkların en üstüne koydum seni
keşke burda olsan
anason kokan nefesim
ve birazda sigara
ve terliyorum seni anlatırken hep
zor geliyor gülüm bilmiyorum bilemiyorum da zaten
yaşlı bir kadın geliyor her gün
evimin önüne
geçen göz göze geldik ben sigara içerken pencerede
o çöpleri kurcaladı sonra
gözü gözüme geldi ve utandı-gitti
bizi düşündüm o an durup,
belki gözüm gözüne değince utanıp gideceğim
utanılacak bir şey olmasada...
ama yine de her gün evinin altına geleceğim
senden kalan bir şeyleri aramak için.
Türkçe yetmiyor anlatmak için bilmiyorum
kaç dil gerekli bir kadından bahsetmek için ki
ne yapmalı insan
hangi onurdan söz ederiz
kaç paradır bir sevgilinin değeri
kaçıncı kuruşta yatar yatağına her
hangi kadın
ne kadar sürer tanımadığı adama aşkım demesi
ne kadar sürer tanımadığı adama
sevdiğini söylemesi
hepsini geç ben kendime güvenemiyorum daha
sağlam kazığa bağlaman gerekli beni
bağlaman içinse yanımda olman gerekli
keşke burda olsan
ben keşkeleri sevmem aslında bilirsin
pişman mıyım? desem değilim
yani bir bakışını dahi esirgesen benden
sesin için beklesemde günlerce ve
üzüntülerimin hepsini toplasam ve sorsam
pişman mıyım? diye
değilim.


seni tanıyıpta pişman olmak
tanrıyı terkedipte ağlamaya benziyor.
anason kokan nefesimle
son bir kaç kelime
mantığını düzleştirme derim sana
ve bana kendime güven dile.
eyvallah.

ağırlaşırsam eğer içkiden değil
kafamın içindeki senlerden kaynaklı genelde.

19 Eylül 2011 Pazartesi

farklı bir bakış

sevgiler anarşisttir. severken hiç aklınıza gelir mi:
devlet buna ne der? dinen uygun mu? ailem ne diyecek? kültürümde var mı ?

sevgilerimiz anarşisttir. kural tanımaz. kural nedir bilmeden severiz. sebepsiz yere severiz. gereksiz yere değil.

sevgilerimiz anarşisttir. ilk öpücüğün ardından gelen gözlerin attığı kahkaları hiç bir para size kazandırmaz.
mc donalds'ta mayonezlerin arasında değildir
starbucksta kahve değildir
boynerde giyisi
kiğılıda kravat
adidasta ayakkabı değildir.

o gülüş-gözlerin gülüşü- marka değildir. gösterişten uzaktır. özdür. içtir. insanın en saf halidir

anarşist halidir.

severken düşünmeyiz aslında ne olduğunu. nasıl olduğunu. neden olduğunu. bir bakıma dogmadır sevmek. göremeden dokunamadan hissedemeden dahi sevebiliriz.

sevgi anarşi gibidir birden olmaz. zamana yaymak gerekebilir.

bilden oluyorsa o devrimdir.

o zaman durum biraz daha karışık olabilir. çünkü birden gelen birden gidebilir de.

zamanla oluyorsa. hoşlantının sonu karasevdaya dek gidiyorsa ve sen onu senden önce düşünüyorsan, anarşisttir sevdan.

sev onu.
seviş onunla
anarşiyle
kalbinle kendinle kişiliğinle varlığınla cennetinle yokluğunla hasretinle dertlerinle inceliğinle
seviş. onunla yap bunu.

insanların ne dediği umrumuzda olmaz işte ya o bir noktada iyi bir noktada kötü

"Şu anda yapmakta olduğumuzun dışındaki her şey önemsizdir" diyor Tolstoy.

haklı. insan için öyledir tabii. sevmek dışında herşeyi önemsiz gördüğümüz vakit bizde değerimizi kaybederiz.
bunu kontrol altına almalı kişi.

"benim" aşkım dememeli.
"benim" sevdam dememeli.

seven adam ben diyemez. ben derse o noktada bir yanlışlık vardır

"biz" demelidir. biz der. bir bütün olarak ele alır ilişkiyi. parçalamaz senin sevgin benim sevgim diye.

sevgilerimiz anarşist oluyor
ben bunları dadaist şiirlerle anlatıyorum
sen bunları-bu şiirleri ki hatta şiirimsileri- okurken ne diyo bu adam diyorsun ve ben

umarım dinozorlar ölmez...

den başka sözcük bütünlüğü kuramıyorum.

saygılar
sevgiler
sevgili okur,
merhaba,,,

18 Eylül 2011 Pazar

ben o gün çok güzeldim

sen güzel gün,
hiç farketmez bana
az vodkayla da güzelsin.
başımı taşıyamazken de
bir yabancıyla konuşmak gibi.
bir şairin mürekkebiyle
nefesini anlatsaydı bana
en güzel sesini dünyanın
her güzel gün gibi bitecek misin?
ki belki de bittin
ben
sadece
kafamın güzelliğinden fark edemedim
bir kadından güzel olan sen;
saygılar efenim

10 Eylül 2011 Cumartesi

dikkat !

dadaist şiirler yazmalı insan
anarşist ilişkilerde bulunmalı
bir şair kadar acımasız ve
bir şair kadar donuk olmalı
insan
dadaist şiirler yazmalı
dışlanan ilişkilerde bulunmalı
olmayacak olana olur bir gün
diye bakmalı
anarşist ilişkisi olmalı
sabırla geleceği günü beklemeli
dinsiz devletsiz ailesiz kültürsüz
kuralsız en önemlisi
ilişki yaşamalı
anarşist ilişki yaşamalı insan
dadaist şiirlerle anlatmalı
Werther kadar aptal olmadan elbet
anarşinin bana ihtiyacı var kesemem ben bilek
ilişkilerime sokarım genelde onu
baba olacağım bekle zaman yakın
küçük anarşiler doğacak ama
bir şair gibi donuk ve
bir şair gibi duygusuz olacak
biraz ben olacak biraz
anarşi.
biraz ben olacak
biraz daha dada şiir daha yazmak gerekli mi ki?
satırlarımdan bahsetme bari kendine
dokunma
seni seven sevgili birisine sorduğum
nasıl gülüyor sorusu aslında anarşinin doruk noktası
nirvanası
olimposta zeus'un bir tutam sakalı.

anarşinin en ilişkisini yaşamalı insan
dadaizmin en şiirini
bunlar saçma değil sadece
şiirimsi.
dikkat: gibili!

ara

ne değiştiğini anlat bana daha öncesinden
sende beni okumak şaşırttı esasında
garip şiirler doluyor her gün zulama
bizim kadar garip şiirler doluyor
satırlarımdan akan senler var
farkındasın
ne değiştiğini anlat bana daha öncesinde
dediklerin-yaptıkların
hep ben susamam
biraz da sen susa.

eyvallah diyemiyorum bu kez,
oturdu içime desem yeridir
bu kez neydi amaç anlamasamda
oturdu içime.

güzel anlatmışsın sende ki beni
şaşırdım bende esasen
mevcudiyetimin yegane temeli artık
yıkıldı mı ne oldu ben daha bilemedim
suçlu aramadım hiç
suç atmadım da almadım da
zaten aşk en günahsız olan olmalı,bencede
peki ne diye bütün bunlar?
diye sen sorunca cevabım yok işte
o yokluk kadar bende bol olan bir şey yok


mutlu olan birini arıyorsan
aramıza Giren Mersin'de ara.

9 Eylül 2011 Cuma

aptal varlık

kadınların en kötü yanı ne biliyor musun " istemem yan cebime koy" tavırları.
kadınların makyaj yapmaktan, yüzlerinde boyalardan maske yaratmaktan kişiliklerinde de değişim oluyor sanırım. olay öyle değilken aslında kendisi de mevcut şeyi istiyorken tripler ben seni takmamlar sen kimsinler havalarda uçuşur. bakışlar-sözler-dokunuşlar yada dokunmayışlar hep o yöndedir.

"istemem yan cebime koy"

aptal varlık.

kadınsı oyunların herkes beni beğeniyor tavırların gideyimde kıskandırayım düşüncelerin o kadar basit ki o kadar aptalca ki.

aptal varlık

erkeği ele geçirmek için söylediğin onlarca yalan onlarca masal yüzlerce tutulmamaya söz veren söz.

ilişkinin iplerini elinde tuttuğunu sanar kadın. oysa ki akıllı bir erkek bilir ki kadının ipleri kendi ellerindedir. kadın erkeği kullanıyorum diye hava atar aslında akıllı erkeğin amacıdır zaten onun öyle sanması. öyle düşünmesi.

her kadına aynı şeyi söyle, inanır.
aynı kadına herşeyi söyle, inanır.

aptal varlık

kendini bir bok sanan ama aslında hiçbir bok olmayan egosu zirvede olan varlık.
bacakarandakisayesindegördüğünilgisenisadecesirkmaymununaçevirirokadar. daha değerli değilsin zaten.

aptal varlık

kim olduğunu sorgulamadan, entrikalar peşinde kişileri kendi gibi sanan varlık.

-aşkım napıyosun?
+oturuyorum
-bugün ben çarşıya çıktım 3 kişi laf attı
+iyiymiş
-hemde fena şeyler söylediler
+ne güzeeel ne güzeeel
-durakta beklerken de arabadan bir adam öküz gibi baktı
+açıp gösterseydin?
-neyi
+beyninin olmadığını kafanın boş olduğunu. en azından o boşluğu benim bile dolduramadığımı görürdü
-anlamadım?
+beklemiştim zaten.


aptal varlık

çirkini de güzeli de kendi arasında yarışa girer "bu davette en güzel ben olmalıyım!" diye tripleri
herkes bana baksın tüm ilgi bende olsun istekleri
eski sevgilimi kıskandırmak için yeni sevgili bulayım olayları
yeni sevgilimi kıskandırmak için takılacak çocuk bulayım olayları
takıldığım çocuğu kıskandırmak için tanımadığıma iş atayım olayları

X benim için Y ile kavga etti kızaaam
o da bişey mi Z benim için P ve Q ile kavga etti ama nasıl var yaaa

....

aptal varlık

amaçsızca yaşayıp giden protista

ilişkilerde ilişkinin anlamını bilmeyen, iğrençlik yapan ve gözyaşını bir silah gibi hayvandaki diş gibi ne zaman zorda kalsa saplayan.

mide bulantısını hat safhaya getiren; hayata, dünyaya, sisteme hiç bir şekilde ilgisi olmayan olanında kendi doğrularından kafasını kaldırmadan ego denizinde yüzdüğü bir varlık

aptal varlık.

ve sana gerçekten hiç bitmeyecek gibi gelen
senden daha aptal erkekler.

ben gerçekten böylesini istemem
yan cebimede koyma olduğu yerde kalsın.

gibi gülmek

soyutladım kendimi ruh oldum
gerçekten varmış inandığım
ilk şey oldu desem
delirir.

soyutladım kendimi ruh oldum
içimden geçtin fark etmedin
bu kez gerçekten kararlıyım
şimdi sesimi duymama zamanı
sinirliyim sana duvarlar bilir
sinirliyim sana parmak uçlarım bilir
sinirliyim sana gözkapaklarım bilir
sinirliyim sana değişen ben bilir

hiçbirini haketmediğinden artık
son oldu her seferinde her sözüm ya
bu kez kararlıyım son sözlerim artık
başka başka başka kadın
başka başka başka adam
her başkanın içinde bir aşk
her aşkın içinde bir adam
bukezanlayamayacağınkadarderinoldutamyerindeherşey
kafam hariç.
süreya gibi gülüyorum artık öyle
mutluyum
ha ha ha

7 Eylül 2011 Çarşamba

devrim oldu

cümlelerin devrilmiş içinde adam var tane bir
ben başlasam bilemem nerden her seferinde
demek merhaba zor
hatır sormak hal
?başlasam mi gelir sonu seferin her
devrimin cümlelerimde oldu dahi
,değildi istediğin bu bilmekteyim
,gelen bu elimden bilmekteyim

6 Eylül 2011 Salı

insanları temel olarak 2'ye ayırıyorum:

-sevişenler
-düşünenler

bunlarda kendi aralarında alt dallara ayrılıyorlar:

-sevişmeden düşünenler
-düşünmeden sevişenler
-sevişirken düşünenler
-düşünmekle sevişenler

düşünmeden sevişen çok insan var. -insan var diyorum çünkü insanın hayvana göre bir üstünlüğü olduğunu düşünmediğimden onu da primatların bir kolu olarak gördüğümden öyle diyorum- Düşünmeden sevişiyorlar. çünkü istedikleri şey sevişmek. her an her yerde her şekilde kama-sutra'nın inceliklerini ezberleyecek kadar düşünmeden sevişenler. onlar acınasıdır. onlar zavallıdır ama öyle olsalar bile onlara acımam. zavallı gözüyle bakmam. kimseye acıyacak duygum yok.

sevişmeden düşünenler ayrı bir olgu aslında. onlar kolayca düşünmeden sevişenlere de geçebilirler. ama eğer sevişmeden düşünenlerde yakaladıysanız onları sakın bırakmayın. iyi sohbetleri olur. her 3 saniyede bir kez akıllarından sex geçenleri de vardır elbette olacaktır ama o kadar da önemsemeyin. sevişmeden düşünenlerin güzel tarafı düşünebiliyor olmaları en azından.

sevişirken düşünenler daha vahim. ne yaptığını bilemiyor. kimle olduğunu aslında kiminle seviştiğini seviştiğinin farkında olupta aslında olmayan adam. sevişirken düşünen kişi. daha fazla yorum yapmak irdelemek istemiyorum seni ama aslında herkesin hayatında en azından 1 kez yaşadığı bir şey. keşke yaşamasak dediğimiz olmuyor. yaşamalıyız onunda küfleşmiş leş kokusunu kalbimizin binbir deliğinden geçirmeliyiz. bilmeli insan sevişirken nasıl düşünülür bir başkası yada bir başka şey. nasıl sevişmek ruhların arasından çıkıp maddeye dönüşür. iki et parçasının çıkardığı ritmik ses olur? iğrenmeyi dudaklarınla tatmalısın.

düşünmekle sevişenler aralarında en masumu en güzeli. düşünceyle sevişirsin yada seviştiğinle düşünürsün. daha güzel ne olabilir ki? düşünürken sevişmeli insan. ruhların bir olduğunu kalplerin aynı attığını hissetmeli. düşünceyle sevişmeli ki onu iyice tanısın içine girsin dışına çıksın düşüncenin her kıvrımını gözü kapalı bulabilsin. çünkü düşünce o yaşadığı sürece onu bırakmayacak olan tek gerçek sevgilisi. onunla iyi geçinmeli ve karşılıklı mutlu olmalılar. düşünmekle sevişmeli kişi. sevişmeli zaten ki onun umrunda olmaz çok fazla bir kişiyle sevişmek. bu tip insanlar için düşünce sevişmekse sevişmek bir sigaradır.

her çeşidini severim. her klasmanda olanı tanımak yaşamak öğrenmek gerek ki bize uygun olanı seçebilelim. hayat, sevişmekle düşünmek arasındaki sonsuz kombinasyonda gidip gelirken

bir tane daha sandviç alabilir miyim ?

4 Eylül 2011 Pazar

D-N-M-1-2-3

edebiyat kartları önünde bakışıyorlar namık kemalle karşısında tevfik fikret onun arkasında cevat şakir..

neye yaradı şimdi içine sıçtığımın eğitim sistemi bana kürk mantolu madonna'yı okumadan ezberletti.
islam öncesi Türk edebiyatından günümüze kadar süregelen bütün edebi eserler
dönemleri
yazarların hayatı
eserlerin konusu
eserlerin türü

ben şiirlerimi buna göre yazmıyorum. kimseye göre yazarım aslında kendime göre. çünkü edebiyat tektir.

daha dün okuttum ona yazdığım şiirleri aslında okuması taraftarı olmamama rağmen o an semai bir enerjiyle oku dedim. adımla okudu. sevindi mi üzüldü mü ne hissetti ne yaptı bilemiyorum. iyi mi oldu? onu içeren herşey iyidir.

onu içeren herşey iyidir. çünkü o iyidir. o iyidir.çünkü.
çünküsü yok.
iyiliğin bir sebebi olamaz. eğer iyi olmasından bir çıkar elde ediyorsa ve bunun farkındaysa o noktada kötü olur

tıpkı cennete gitmek için ibadet yapan yaklaşık 3 milyar insan gibi.

ucunda cennet olmasa hiçbiri ibadet etmez. iyi insan olmak hiçbirinin umrunda değil aslında. kadın sex uyuşturucu şarap sonsuzluk her istediğinin olması. cennette kesinlikle eğlenceli insanlar olmayacak. bu kesin.

ben cennete gitsem mesela canım kola içmek ister. internete girmek isterim yazılar yazmak isterim. sigara içmek isterim. dövmelerim yine dursun isterim. küpelerimde öyle. eğitim sisteminin içindeki pavlov'un köpeğine sordum : evladım orda onları istemeyeceksin bile, dedi.

şaşırdım bende niye istemeyeyim ki? güzel bir hamburger, kahve falan isterim. hani cennette her istediğim olacaktı? neyse ya şartlı refleksleriyle onlara mutluluklar dilerken ben tekrar kendime dönmek istiyorum.

bambaşka bakıyorum dünyaya kadınlar umrumda değil
para umrumda değil
maddesel hiçbir şey umrumda değil

ne umrumda biliyor musun, okuyamayacağım milyarlarca güzel kitap olması..
dinleyemeyeceğim harika şarkılar olması umrumda mesela
beni şaşırtacak bilgileri artık duyamama olayı benim umrumda.

sonra bana gelipte demeyin sevdiğim "beni takmıyorsun" diye.

afedersiniz siz bu sistem içinde nesiniz ki ?
kitap olsan takardım
melodi olsan takardım

senin bana yaşatacağın yüz milyar duyguyu herhangi başka biri de yaşatabilirdi farklı yerlerde doğsaydık. ama o kitabı okumanın o melodiyi duymanın zevki tektir.

üstelik takmak nedir ki ya? nerdesin napıyosun kimlesin o kim niye yanında ne zaman dönüyorsun gidince napıcaksın şimdi napıyosun dün naptın kakam geldi. bildiğin kakam geldi bu tip insanların üstüne sıçmak istiyorum. ya bu mudur ilgi? bu mudur takmak? bu bildiğin sorguya çekmektir! sen kimsin ki beni bu şekilde sorguluyorsun? ha güvenirsin benim sevdiğim ne yaptığını bilir dersin arada bir de yoklarsın. bildiğin, düpedüz yaptığın tasma takıp dolaştırmak.

bence ilgi karşındaki insanı dinlemektir ve onun ihtiyacı olduğu zaman yanında olabilmek onun derdini kendi derdin bilmektir. beraber olmak ince düşünmektir kısaca.

hırsız-polis oynamak değil.

D-N-M-1-2-3

sikmişim azizeyi

3 Eylül 2011 Cumartesi

tek

insan küçük insan yok kadar.
geçenlerde bir küçük devirdim
devrim oldu, senin hayalin
neden kızarsın bana ey yaren
ben olmak sen olmak kadar kolay mıdır sanarsın
? "an"larım yaşanmıyor sebepsiz yere
güldüm mesela
aptal şeytanlarla beraber oldum, üzgünüm
o kadar aptallardı ki kendi aptallıklarının farkına
varamayan
ve kendilerini melek sanacak kadar
şeytan olan aptallar

sonra seni özledim
şimdi seni özlüyorum
yarın seni özleyeceğim
sonrasını bilemem tanrına sor

bana cennet gelmedi hiç ama
gitti istanbula
sonra ilkler kentine
aradaki tek harf bizi ayıran komik değil mi
sence de?
tek harf yüzünden sen hiç
sevdiğinden vazgeçtin mi?
-geçtin.
geçmiş olsun.

daha nice

merhaba, taş kalbim
hala şiirler türküler söyleyen
merhaba, duygusuz ben
duygularımı alan bir istanbul bir sen
soyutladım kendimi, atomlar ayrıldı birbirinden
yüküm çoktu eksiydi
sen beni nötr sayarken
ben etrafında döner durur
bir türlü ulaşamaz bir türlü kavuşamaz
merhaba, taş kalbim
hala şiirler türküler söyleyen
merhaba, duygusuz ben
bugün deja-vü mü oldu ne?

çehov yazar beni, olsun varsın
durumların anlamı olaylardan daha değerli
şimdi gitmeliyim, hoşçakal
daha nice şiirlere

2 Eylül 2011 Cuma

sadece

ne kadar yüzsüzdür şu adam
yapmam der yapar her seferinde ya
dayanamaz kendiside
uyku gibisin
gözümü kapatsam sana geliyorum
ne yapmalı binbirgecem asalları gibi
olmayacağı kesindi zaten kendime ve
sana bölünmedim
üzülmene dayanamam hala
onlar onlara aitim sanarken aslında
ortada duran bu adama
son ve ilk kez bakmanı isterdim.
taşlar yerinden söküldü
dediğin gibi taştan yaratılmadığıma da
kanıt olsun sana
son cümle olamadı hala kıpırdıyor
içte derin bir yerde.
beni özleme
sevme
düşünme
üzülme
başka yer başka zaman
aynı kadın aynı kadın

uzaklardan gülümse şimdi benim için
şiir olmak güzeldir timsahın gözyaşıysa mürekkebin