19 Ağustos 2014 Salı
Yaprağın Günlüğü
Ben bir yapraktım ağacın dalında. Ağaç beni salmadı gün ağardığında. Ben ağacı bırakmadım her ağladığımda. Sanardım ki ağaç bana ait, ben ağaca. Halbuki ne ağaç bana, ne ben ağaca. Böylece geçti günlerim. Çürüttü beni, sarardım yavaşça. Kıskanırdım gülleri, bazen düşman çoğu kez arkadaşça. Önce damarlarım çıktı bilir misin, kopuş vaktim geldi ağırdan. Bilmiyordum, bana zararlı, beni zehirliyor. İçindeyken ağacın göremiyor, içindeyken ağacın bir kendimi tek sanıyordum. Damarlarım şişti yavaşça. Ben kıskandım gülleri, bazen düşman bazen arkadaşça. Sarardım gün be gün, içime eridim, dışarıya göstermemek adına. Ama bilirdim her şey her zaman kâr kalacak yanına. Ağaç su vermezdi bana. Zaten ben de istemedim. Yaprakların da gururu vardır, kimse farkına varmasa da. O gün ne olduğunu anlamadım, birden havada buldum kendimi. Yukarı çıkarken anladım uçmayı, üzerime konan kuş gibi. Uçtum gökyüzünde, özgürlüğü, havayı çektim içime. Güzel dedim kendime, işte bu güzel, çünkü yok o yapışkan reçine. Yok tek sanmalar. Bir rüzgarla en yüksekteyim. Ama yaprağın yeri gökyüzü değil. Ve olmadığım yerde olunca sadece kendimi üzmekteyim. Sonra süzüldüm yavaşça toprağın kollarına. Kabul etti beni, sorgulamadan, konuşmadan. Açıldım ona, karıştım toprağa. Karıştıkça değiştim ayak uydurdum ona. Karıştıkça güçlendi ruhum daha da, daha da ! Ayırdı beni parçalarıma, ben de toprak oldum onun çatlaklarına. Bir olduk, birbirimize kabir olduk, tabib olduk, habib olduk. Ne ağaç kaldı aklımda, ne damarlarım vardı sırtımda. Sonra bir filiz çıkarttık, büyüttük beraber. Ben toprağa aitmişim meğer, ben tek olmak, onunla ebedi olmak için varmışım. Gül olacak bu filiz, biliyorum güzelliğinden. Kokusundan ve renginden. Gül olacak bu filiz, ikimizden de parça aldı birer birer. Belki başka bahtsız yapraklar da bize bakıp kıskanacak, ha dostça ha düşmanca. Onlar nereye gider bilmem amma, benim özgürlüğüm toprakta, o küçük filizin köklerinde, damarlarında. Benimki düşmek değil, kavuşmak aslında. Benimki kopmak değil, varolmak aslında. Benimki yeniden doğmak, içinde kaybolmak aslında. Suyum gökten ki zaten; ne ben yaprağım artık, ne sen toprak. Ne sende gitmek, nede bende kopmak. Çünkü bu filiz büyüyecek çünkü tek amacım inan, bu filizi gül yapmak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder